Hz. Muhammed’i Cinselliğe Düşkün Biri Olarak Gösteren Hadisler Hakkında Ne Düşünmeliyiz?

0
75.334 views

Hz. Muhammed’i Cinselliğe Düşkün Biri Olarak Gösteren Hadisler Hakkında Ne Düşünmeliyiz?

Bu tarz hadislere şunlar örnek gösterilebilir:
“Peygamber 30 erkeğin cinsel gücüne sahipti” ( Buhari, MuhtasanTecıîd-i Sarih, hadis no: 192.)
“Peygamber bir gecede dokuz hanımıyla ayrı ayrı cinsel ilişki kurardı” ( Buhari, MuhtasanTecıîd-i Sarih, hadis no: 192.)
“Cebrâil bana bir çömlek getirdi de ben ondan içtim ve bunun üzerine bana cinsî münasebette kırk erkek gücü verildi” (IbnSa’din, et-Tabakatu’l- Kübra, s.374)

Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koşar, hanımı Zeynep’le cinsel ilişkiye girerdi.(Buhari, Hibe, 8).

Ne yazık ki Peygamberimiz’in vefatından yüzlerce yıl sonra toplanan hadislerin içine birçok uydurma hadis karışmıştır. (Bakınız: Hadisler Dinin Kaynağı Olabilir Mi?) Dolayısı ile yukarıdaki hadisler de ne dini ne tarihi kaynak olarak alınamazlar. Buna karşın kitabımız Kuran’ı Kerim’de buna benzer tek bir ifade bile geçmemektedir. (Bakınız: Neden Dinin Tek Kaynağı Kuran’dır?)

Zaten yukarıdaki hadisler, hadislerin Peygamberimiz’in sözleri olduğunun nasıl güvenilmez bir iddia olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Peygamberimiz’in insanlara cinsel hayatından bahsetmesi, cinsel gücüyle övünmesi düşünülebilir mi? Hadis toplayıcıları hangi ciddiyetle bu hadisleri kitaplarına almışlardır? Bu hadisler hem Peygamberimiz’e, hem dinimize, hem de sahabeye iftira niteliği taşımaktadır. Peygamberimiz’in cinsel gücünü kim nasıl ölçmüştür? Sahabeler ibadeti bırakıp, Peygamberimiz’in mahremini mi gözetlemişlerdir? Dahası bu hadislerden öğrenmemiz gereken şey, ya da çıkarmamız gereken sonuç nedir? Bunları kalkıp dine kaynak edinmek, Yüce Allah’ın yüce dinine karıştırmak gerçekten kabul edilemez bir durumdur. Düşünsenize, Allah’ın yüce ayetleri yanında, eşdeğer şekilde bunları da kaynak edinmek, hâşâ Allah’ın dinine hakaret değil midir?

Son olarak bu tarz hadisleri din aleyhinde kullanan ateistlere şunu hatırlatmakta fayda var; eğer hadisleri tarihsel kaynak olarak kullanacaklarsa, o zaman Hz. Muhammed’in ayı yardığı, gözyaşlarının güle dönüştüğü, göğe yükseldiği gibi rivayetleri de tarihsel gerçek olarak kabul etmeleri gerekmektedir. Zira görüşlerini tutarlı bir biçimde savunmalarının tek yolu budur, bilimsel bir tartışmada aynı kaynakta geçen rivayetleri keyfi olarak doğru ya da yanlış ilan edemeyiz. Ateistlerin çoğu işine gelen hadisleri tarihsel gerçek gibi alırken, işine gelmeyenleri ise görmezden gelmektedirler. Bu noktada onları tutarlı olmaya davet etmekte fayda vardır.

Dinimizin güvenilir tek kaynağı Kuran böylesi izahları ihtiva etmez, eğer kendi döneminin insanlarının hayat görüşlerine göre Kuran yazılmış olsaydı, hadislerde ortaya çıkan gariplikler ve çelişkiler Kuran’da da olurdu:

Kuran’ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o Allah’tan başkasının katından olsaydı elbette içinde birçok çelişkiler bulacaklardı.(4-Nisa-82)

WordPress › Hata